Yazmak

     6358478353485762831146152660_power-of-words-by-antonio-litterio-creative-commons-attribution-share-alike-3-0

Yazmak yaşamımı tamamlayan bir zorunluluk haline geldi son günlerde. Şarap yeterince tatmin etmediğinde mutsuzluğumun yerini alan bir ihtiyaç, dolapta duran viskinin bittiğini gördüğümde omuzlarımda duran şala destek olan ılık bir his gibi yazmak.

Sarhoş olup kelimeleri art arda dizmek ama yazmak konusunda iyi olduğuna içten içe inansan bile asla kendini tamamen ifade edemeyeceğin kadar güçlü duygularla yaşadığının bilincinde olmak gibi yazmak. Sonra o güçlü duygulara sarılıp tekrar denemek, bu kez yazmanın ötesinde sayıklamak… Sayıklarken dudaklarımdan dökülür kelimeler, duygularımın yoğunluğunu alkolle sindirme ihtiyacı duyduğum zamanlarda kendimi kelimelere daha çok veririm.

Daha önce kimseye söyleyemediğim, kendime bile itiraf etmekten çekindiğim duyguları keşfederim. Kelimelerle duygularımın arasına bir köprü kurarım. İçimde yaşayan, bazen dilini bile anlayamadığım yabancıya ulaşırım.

 

Mutlak Aşk

   light_bokeh_texture_49_by_xnienke-d6i8dtl

     Günün birinde beni bağlayan herkesten ayrılıp kopacağım, günün birinde kimseye sevgi duymaz olacağım diye mırıldanıyorum kendi kendime. Sevdiğim erkekleri de böyle zamanlarda anımsıyorum, bazılarını sevmem gerekenden fazla sevdiğim için bana mutsuzluk getireceğini biliyorum. Sevmeye devam ediyorum, aşkta mutluluk arayacak kadar masallarda yaşamadım.

     Mutlu aşk yoktur, mutlak aşk vardır. Yersiz kuruntularla kendimi bitirmek yerine görmezden geliyorum, sevgimin önüne korkunun ya da endişenin geçtiğini hissettiğim an gözlerimi kapatıyorum.

     Onu düşünüyorum, kendime bir yalnızlık yaratıyor ve onu bilmenin mutluluğuyla yeniden seviyorum onu. Sonra, onu düşünmek için yalnız kalmak istiyorum bazen.

     Sevmekten vazgeçen insanların deliliğe adım attığını düşünüyorum. Vazgeçmiş insanların o toprağa dönük yüzleri, gözlerindeki yorgunluk beni ürkütüyor. Tutkularımı yitirip yaşlanmak benim için hayatın kendisinden vazgeçmekten farksız.

     Şairlerin mısralarına konu olan aşk, hiçbir zaman insanlar tarafından sınırlandırılabilecek bir duygu olmadı. Coşkuyla sevmek öyle büyük bir zevk ki mutluluklarını bunu bozmak bahane arayan insanlardan biri olmayı bıraktım. Aşka dair düşünmeyi de bıraktım. Her şey eskiden nasılsa bugün de öyle, yarın da farklı olmayacak.